yaz
muson yağmurları türkiyeye geldi, artık yazlar ve kışlar yağmurlu geçecek..yarım saat önce hava günlük güneşlikti, az önce gök patladı, gümbür gümbür yağmur var..hal böyle olunca da öğle arası içerde geçiyor..yağmurdan kaçan kelebekler de ofiste, kübikler arası dolaşıyorlar..bir kelebek bir ofiste kaç dakika yaşayabilir izleyip göreceğim.
fotoğraf söyleşisi
Haftasonu Murat Germen ve Orhan Cem Çetin'in İstabul Moderndeki söyleşilerine katıldım. Böyle bir işleri olduğu için çok şanslılar, iş konusunda şans kelimesini aslında hiç kullanmayı sevmiyorum, sonuçta iş olayının şans değil tercih ve karar meselesi olduğuna inanırım. Ama onlar gibi olmak isterdim. Bir kere çıkıp hem iş hakkında konuşup hem de felsefe yapma şansına sahipler. Ben şimdi yaptığım işi bazen anneme babama anlatmakta dahi güçlük çekiyorum. Yeni bir teknoloji çıkar, onu öğrenmek için dokümanlar okunur, binbir türlü zorlukta karşılaşılır, her türlü şeye lanet okunur, sonrasında sorun çözülür, çözüm unutulur, ama kabus dolu günler yaşanmıştır. E bunların sonunda ne elde edilmiş olur, CV ye eklenicek ilgi çekici satırlar...belki biraz da tatmin...Son iki haftam böyle bir loop'ta geçti. Sonrasında da bir diğer problem ben o kadar acı çektim ama kimseye bunun reklamını da yapmıyorum, şöyle ekran oldu, arkada şu teknolojiler çalışıyo hede höde demediğim için elime de bişey geçmiyor..
Neyse iş seçimi önemliymiş, söyleşi o kadar iyiydi ki bana neler düşündürmüş.
İkisi de uzun zamandır gördüğüm en akıllı, ayağı yere basan ama aynı zamanda hayal gücü geniş ve ufuk açan insanlardandı. Belgesel fotoğrafçılık üzerinde konuşuldu, öznel gerçeklik ve nesnel gerçeklik konuları açıldı. Şuna ben de kesinlikle katılıyorum, fotoğrafta nesnel gerçeklik diye birşey imkansızdır.
Orhan Cem Çetin'in ergenekon davasında resim çizilmesi fotoğraf çekilmemesi olayını anlatması ve eskiden kamera fotoğrafı içine alırdı artık fotoğraf makinaları videoyu içine alıyor yorumları baya iyiydi..
Murat Germen'den...
Neyse iş seçimi önemliymiş, söyleşi o kadar iyiydi ki bana neler düşündürmüş.
İkisi de uzun zamandır gördüğüm en akıllı, ayağı yere basan ama aynı zamanda hayal gücü geniş ve ufuk açan insanlardandı. Belgesel fotoğrafçılık üzerinde konuşuldu, öznel gerçeklik ve nesnel gerçeklik konuları açıldı. Şuna ben de kesinlikle katılıyorum, fotoğrafta nesnel gerçeklik diye birşey imkansızdır.
Orhan Cem Çetin'in ergenekon davasında resim çizilmesi fotoğraf çekilmemesi olayını anlatması ve eskiden kamera fotoğrafı içine alırdı artık fotoğraf makinaları videoyu içine alıyor yorumları baya iyiydi..
Murat Germen'den...

teknolojide lider firma geyiği
Kariyer sitelerinde şirket adı yerine "teknolojide lider firma" gibi sıfat tamlamalarından nefret ediyorum, normalde de hiç başvurmam böyle ilanlara ama işyerinde kötü bir gün geçirince onlardan bile medet umar hale geliyor insan. Dün öyle bir işe başvurdum, bugün telefonum çaldı, hevesle açtım, X firmasından arıyoruz dediler, ben başvurmadım dedim, hayır başvurdunuz dediler. Ah lanet olsun niye adınızı vermiyosunuz demek istedim, ama diyemedim. Ama bir dahaki sefere kesinlikle söyleyeceğim. Utana sıkıla ben X olduğunu bilmiyodum, teşekkürler dedim. Böyle konularda niye utanıyorum, niye sıkılıyorum anlamıyorum, sanki kendimi suçluymuş gibi hissedebiliyorum. Aslında değilim, hatta bu şekilde davranan firma, milleti kandırmış oluyor, yanlış davranan onlar. Ben kendimi bu konuda geliştireyim, daha güçlü olayım. Bu komik ilanlara da başvurmayayım. Başka da bir şey demiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)