kafka


kafkanın meşhur davasını zor da olsa ben de okudum, varlık yayınlarının çıkardığı baskıyı okudum, ama cem yayınlarından çıkan baskının daha iyi olacağını tahmin ediyorum, çünkü salt kitaptan öte içinde yorumlar da barındırıyor. Veba kadar çok sembol içermese de yorumlanmış halini okumak daha faydalı olabilir, açıkcası kafkanın edebi anlatımı çok tat vermiyor ne yazık ki, çünkü cümleleri bana soğuk geldi ve edebi de değildi, belki bunda da kitapta da yaratmak istediği o soğuk ortamı böyle bir dille anlatmanın başarılı olabileceğini düşündü. Bunu öğrenebilmek için yazarın diğer kitaplarını okumam gerekiyor. Anlatış şeklinden ziyade anlattığı konu ilgi çekici...kitap bir dava ile başlıyor, Bay K. suçlu durumunda yargılanıyor, ama davanın içeriğine kitap boyunca değinilmiyor. kendisi de zaten bunu merak etmiyor, dolayısıyla bildiğini tahmin ediyorum. Gündelik hayat içinde her anımız bir dava uğruna geçiyor, bu dava o davalardan biri de olabilir. Ama genel olarak bakarsak bize ait olan en büyük dava Tanrı ile olan davamızdır. Kitapta da bu bu zorlu sürecin anlatıldığını düşünüyorum. Nitekim kitap da bir katedralde son buluyor. Kafka için karanlık yazar deniliyor, ama aslında aydınlığı işaret ettiğini düşünüyorum, sadece anı eleştirebilmek için bu yola başvurmuş.

Düşündüren yazarları seviyorum, düşünmeden bişiler kurgulamadan okunulan kitabın kişiye çok faydası olduğunu düşünmüyorum. Çünkü öyle olunca kitap halen yazarın oluyor, ama diğer türlü kitap hem yazarın hem de okurun oluyor.

Sonuç olarak okunması ve düşünülmesi gereken farklı bir kitap..

Hiç yorum yok: