
SSM'de Dali'nin resim sergisine gittim. Uzun zamandır hiçbirşeyden bu kadar etkilenmemiştim. Dali'nin nasıl bir hayalgücü ve zekaya sahip olduğunu resimleri anlatıyor. İlgilenmediği disiplin kalmamış, optik, matematik, fizik, mitoloji, felsefe, edebiyat, jeoloji, teoloji ve aklıma gelmeyen daha bir sürüsü..eskizlerinde matematik formülleri bile yer alıyordu. hep araştırmış ve hep öğrenmiş.
Gittim gördüm utandım ve üzüldüm. Ne geniş bir hayalgücüm var ne de araştırma öğrenme isteğim. Eğitim sistemine mi suç atsam hayatta kalma mücadelesine mi suç atsam bilmiyorum. Beynimi hapsedilmiş, sınırlandırılmış hissediyorum. Ona bunu yapan da ben ve benim tercihlerim aslında...1920lerde çektiği kısa film bile inanılmazdı, günümüzde milyon dolarlık sayısız film çekiliyor ama kaç tanesinde bu anlatım olabilir, evet evet onlarda benim gibi, yalnız değilim aslında..
Hayal kurmadığı gün olmadığını, içinde dağ olan bir resmini yaparken de 3 ay hayallerinde orda yaşadığını söylemiş. Belki de kaderim bu dahileri anlamak olarak yazılmış, şükür gene ucundan bucağından anlıyabiliyorum hiç anlayamamak da vardı işin ucunda...