çok korktum

bazen çok heyecanlanıyorum panik yapıyorum içimde sanki yapamayacakmışım gibi bir korku oluyor. Dalma olayı için de böyle oldu. İçim karardı kaç gündür. Halbuki olmazsa olmasın niye ben bu kadar ciddiye aldım bilmiyorum. Sanki ÖSSye girecek gibi hissettim kendimi, halbuki ÖSSye girerken hiçbişeyim yoktu..Küçükken insanlar ne güzel daha korkusuz oluyor, yaşadıkça korku eşiğimiz düşüyor, yani burda deneyim olayı eksi tesir yapıyor, korkmak korkuyu getiriyor. Bu kadar genelledim ama belki benimki bir hastalıktır, bi ben böyleyimdir...

mutluluk

Haftasonu bikaç bişeye üzülmüştüm, ayşeye anlattım o da bilgeliğini konuşturdu, herkesin mutlu olması çok zor, düşünme dedi. Sonra benim de aklıma geçen gün ismi lazım olmayan birinin röportajında okuduğum önce benim mutlu olmam gerekiyor ki çevremi de mutlu edeyim sözü geldi. Tabi bunu diyen kişi minareyi çalmış ve kılıf uyduruyo ama düz mantık öyle olmak lazım. (benim yine bunu uygulamam zor)
Bir de Elif şafak'ın aşk'ını da yeni okumuşken sonra ayşe'yi de böyle görünce kitabı pratiğe de dökmüş olduk, mutlu olmak için aşk gerekiyor.
(Resim yine aynı yerden)

huy suy


annem bazen öyle bi davranıyo ki anneme kızıyorum, aynı şeyi anannem de anneme yapıyor annem de ona kızıyor. yani annemin ananneme kızıyoken farketmesi lazım böyle yapmayayım diye ama farketmiyor..ben annemden farklı olduğumu düşünürdüm ama sanırım gitgide ona daha çok benziyorum. annem de annannemden farklı olduğunu düşünse de o da aslında onun aynısı...böyle bi farklı olduğumuzu düşünsek de huyundan suyundan çekmişiz bizden öncekilere...
hal böyle olunca da yaşlanınca nası biri olacağını az buçuk kestirebiliyosun, ama o anı yaşayınca mutlaka herkes de kendine haklı görünüyor, şimdi ben annemi haksız buluyorum ama ben annemin yaşına gelince ben de annem gibi davranıyo olucam...

ühü ühü

neden istanbulda olduğumu düşününce kendi kendime şaşırıyorum, ne işim var benim bu şehirde?? hiç kimsem yok, halam teyzem dayım amcam?! üniversiteden mezun olalı beş sene oldu ve benim aklım yeni başıma geldi. Gurbet olayını yeni idrak ettim, belki evliliğin bunda payı vardır bilmiyorum, kalabalık bir aileden çıkıp da çekirdek aile olayını yaşayınca ancak farkettim. Yalnızlaşıyoruz. İnsan tabiatına aykırı ama böyle de devam ediyoruz, bi kaç haftadır böyle depresifim...en iyisi çalışayım ve düşünmeyeyim bunları..

duyarlılık

Bazen çok umutsuz oluyorum, nasıl bir şehir burası, yaşlılar ve özürlüler için düşünülmüş hiçbişey yok. Sadece metronun asansörleri var heralde, onu da zaten herkes kullanıyor. İşin ilginci burası insanı kolayca tüketen yaşlandıran bir şehir ama sonrası için de hiçbişey sunmayan bir yer. Bi de olanca kalabalık içinde bunların yaşanıyor olması insanların duyarsızlığını görmek daha da acı. Hep kendimizle övünürüz şöyleyiz böyleyiz mükemmeliz, heralde en büyük kandırmaca bu, insanlar da saf saf inanıyor işte. Nerden mi çıktı bunca şey, bu hafta ama bi bayanı otobüse bindirdim. Ama aklım bayanda kaldı, burası İstanbul ve herşey olabilir. Reşitpaşada Körler okulu var ve 4.leventten o otobüse biner okula giderlerdi. Bir kere bi ama'nın sopasının ucu nasıl oldu hatırlamıyorum ama benim yüzümden kırılmıştı. O zaman pek önemsemeyip gülüp geçmiştim. Üstelik o zaman onların yanına gidip de hiç yardım etmeye çalışmazdım. Ki o zaman da aslında yardımseverdim ya da öyle olduğumu sanıyordum. Neyse bu ilkokullarda öğretilen türk insanı yardımseverdir, misafirperverdir geyiklerine son verilmeli ve bifiil uygulamaya geçirilerek öğretilmeli. Eğitim sistemi böyle olsaydı belki bu metrobüs üstgeçitler bile böyle yapılmayacaktı.